İKTİDARSIZLIĞA ALIŞANLAR!..

İKTİDARSIZLIĞA ALIŞANLAR!..

...

İKTİDARSIZLIĞA ALIŞANLAR….

Siyaset arenası, satranç oyununa döndü. Hamle üzerine hamle yapılıyor… Ancak bazı hamleler, kendi kalesini yıkmak gibi…

Ne yazık ki, Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki son gelişmeler, bu acı gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle İstanbul İl Kongresi’nin iptali ve ardından il başkanlığına yapılan kayyım ataması, içeriden ve dışarıdan gelen saldırıların bir yansıması... 

Gürsel Tekin gibi isimlerin, partinin zorlu mücadelesini hiçe sayarak kendi hesaplarının derdine düşmesi, sadece hayal kırıklığı yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda partiye en kritik dönemde darbe vuruyor…

"Ben anadan, babadan, dededen partiliyim" diyenler mi?  Vefa ve Liyakat mi?

Babadan, dededen partili olmak, elbette bir değerdir. Ancak bu, ülkenin geleceği için verilen mücadeleyi göz ardı etme ve parti tabanının iradesini yok sayma hakkını, kimseye vermez. Gürsel Tekin ve ekibi, partiye kayyım atanmasında adeta "kılavuz" rolü oynarken, "biz gidersek parti kimlerin eline kalır?" diye dertlenmeleri samimiyetsizliktir. Mevcut parti yönetimini yok sayıp, sahte sahiplenmeler ile kendilerini haklı gösterme çabaları, vefadan ve liyakatten ne kadar uzak olduklarını da gösteriyor… 

Madem partinin geleceği bu kadar önemliydi, neden mahkeme kararına mertçe karşı çıkmadınız? Neden partililerin iradesinin yok sayılamayacağını söylemediniz? Öyle sahte sahiplenmelerle artık kimseyi kandıramazsınız. 

KİMSE, "CENAZEYİ KALDIRACAĞIZ" DİYENLERİN, ASLINDA PARTİNİN CANINA KASTETTİĞİNİ GÖRMEZDEN GELEMEZ. Bu boş laflar, sadece "içi boş kıdem edebiyatıdır" ve bir karşılığı yoktur… Yoksa bunlarında, "topuksuz Efe" gibi kırık işleri mi var?

Türkiye yangın yerine dönmüşken, ekonomi çökmüş, adaletsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk almış başını gitmişken, bazı siyasilerin hala kendi kişisel egoları ve parti içi hesaplaşmalarla meşgul olması büyük bir gaflettir. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in ve devletin ayarlarıyla oynanırken, CHP ve muhalefet devre dışı bırakılmaya çalışılırken, bu "kıdemli" isimlerin derdi nedir?

İKTİDARSIZLIĞA VE PARTİ İÇİ ÇEKİŞMELERE O KADAR ALIŞMIŞLAR Kİ, EGOLARINDAN BİR TÜRLÜ VAZGEÇEMİYORLAR…

CHP, birinci parti olmasaydı, CHP genel başkanı Özgür Özel ve yönetimi bu başarılı performansı göstermeseydi,  kendisinin ve partinin önü kesilmek istenir miydi? CHP İstanbul İl Başkanı hemşerimiz Özgür Çelik bu kadar başarılı olmasaydı, görevden alınmak istenir miydi? Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olup iktidara meydan okumasaydı, on beş buçuk milyon oy almasaydı, diploması iptal edilir miydi, hapse atılır mıydı? 

CHP, Özgür Özel gibi dinamik ve çalışkan bir liderle, Ekrem İmamoğlu gibi haksız yere davalarla uğraşan bir cumhurbaşkanı adayıyla, bütün il, ilçe yönetimleriyle, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında amansız bir mücadele içindeyken, siz neyin hesabını yapıyorsunuz? 

CHP, artık sağ, sol fark etmeksizin toplumsal muhalefetin lideri konumundadır ve milyonlarca vatandaş için çekim merkezidir… Mevcut iktidar, toplumsal muhalefetin önünde duramayacağını anlamış olacak ki, artık korktuklarını çok belli ediyor… Bu korkudan olsa gerek, her geçen gün adaletsizlik ve zulüm seviyesi artıyor… Zaten, totaliterleşen bir yönetimin tek bir derdi vardır, o da ne pahasına olursa olsun iktidarı elden bırakmamaktır…

CHP, genel başkanı, parti yönetimi ve cumhurbaşkanı adayı ile bir kabuk değişimi ve bir yenilenme süreci içinde… İktidar farkında mı bilmiyorum ama kendine göre bir muhalefet yaratmak isterken ve özelde CHP’yi şekillendirmeye çalışırken, aslında daha dirençli ve daha dinamik bir CHP’nin oluşmasına vesile oluyor… 

CHP, bu milletin son kalesi ve baba ocağıdır. Bu kaleye içeriden ve dışarıdan gedik açmaya çalışanlar, milletin nazarında artık vız gelir tırıs gider… Çekilin hele, bir kenara… 

Çünkü bugün mevzu, sadece bir parti meselesi değil, Cumhuriyet’in ve vatanın geleceğidir. Bu mücadele, bütün demokratların ve Atatürkçülerin ortak mücadelesidir…

Tacettin KEPENEK



Anahtar Kelimeler: İKTİDARSIZLIĞA ALIŞANLAR!..