ELVEDA DEMOKRASİ!..

ELVEDA DEMOKRASİ!..

...

ELVEDA DEMOKRASİ…

Cumhur iktidarı, 2024 yerel seçimleri hezimetinden sonra yeni bir strateji uygulamaya başladı.  Cumhuriyetin kurucu partisine karşı hukuk eliyle sıkıştırma ve/veya partiyi imha etme hamleleri yapılıyor. Kendilerini inkâr edercesine PKK-DEM ile ortak bir söylem ve eylem birliği içine girdiler…  Toplumun kafası allak bullak… Biraz düşünenler ise bu yaman çelişkiyi anlamaya çalışıyor… 

Sayın Cumhurbaşkanının ve ortağı Devlet Beyin, ülkeyi adım adım Azerbaycan veya Rusya benzeri bir rejime dönüştürmek istediklerini düşünüyorum… Bu hedefe ulaşmak için seçimsiz ve referandumsuz bir şekilde meclis aritmetiğini sağlamak istiyor olabilirler… 

Devletin bütün kurumları ve kadroları, bu dönüşüme hazırlanmış durumda…Tek engel ise CHP… 

Yerel seçimlere kadar, Ak Parti ve ortakları hep zeytinyağı kıvamında oldular ve her şekilde suyun üstüne çıkmayı başarabildiler… Yirmi üç yıldır, her seçimde, Kaf dağının ardında ki Vaha’yı vaat edip, milletin oyunu alabildiler… Çekirgenin bile, en fazla üç defa sıçrama hakkı varken, sürekli zıplayabildiler…

 

Artık zıplama şansları kalmadı ve filmin sonuna geldiklerini kendileri de biliyor… Onun için her ne pahasına olursa olsun son kozlarını oynuyorlar… Çirkin ve utanç verici taktikler uyguluyorlar. İktidarı eleştiren, gazeteci, sanatçı, siyasetçi, iş insanı, kim olursa olsun herkesi adeta silindir gibi ezip geçmeyi göze almışlar ve bunu da merhametsizce yapıyorlar. 

Halkın büyük bir kısmı yaşananları ve ülkenin içine düştüğü durumu net bir şekilde görürken, Cumhur ittifakının kemikleşmiş seçmen grubu olan halk kitleleri, bu yaşananları acaba nasıl değerlendiriyor?  Özelliklede mevcut iktidara her dönemde büyük   destek veren eğitim seviyesi düşük, yaşlı, emekli, muhtaç kitleler ne diyor?

Birkaç gün önce, Sivas valilik binasının arkasındaki emekliler çay ocağına gittim. Saat 13.00 de, emekliler salonu doldurmuş, içeride oturacak masa kalmamıştı… Bir grup emeklinin oturduğu masaya yanaştım, kendilerinden izin istedim ve masalarına oturdum. Adet üzere, karşılıklı olarak “hangi köylüsünüz” sorgulamasını yaptıktan sonra, başladık muhabbete…

 Durumlar nasıl, geçim nasıl?

Maaşlarının 14.500 TL ile 25.000 TL arasında olduğunu söylediler. “Emeklilerin hepsi perişan, sıkıntı büyük... Kirada oturanlar daha da sıkıntılı… Çarşıda ki cami tuvaleti 10 lira oldu, artık abdestte parayla”, dediler… Caminin imamına ve eskiden Elbeyli köyleri dernek başkanı olan şimdi ki belediye başkanına çok kızıyorlar. 

“Eskiden hastaneler iyi idi, şimdi o da paralı oldu… Birisinin yakını, Üniversite hastanesinde yeni ameliyat olmuş, “80 bin lirayı almadan hastayı salmadılar”, dedi… 

Bu günkü ekonomik durumu ise ilginç bir şekilde muhalefete bağlamayı başarmışlar ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedefe koymuşlar. “EYT’yi, Kılıçdaroğlu çıkarttırdı. Tayyip, ne yapsın…” Dediler!

 

PKK, DEM işine ne diyorsunuz?  Sadece birisi, kısık bir sesle “YANLIŞ OLDU”, diyebildi…

Peki, bu işler nasıl düzelecek? Hep birlikte “KİM GELİRSE GELSİN, DÜZELMEZ” dediler… (Klasik, öğretilmiş çaresizlik cümlesi…) Bir müddet sessizlikten sonra, yine birisi sessizliği bozdu… “MUHALEFET YOK Kİ…”

Özgür Özel her gün meydanlarda, hak, hukuk, adalet diyor, emeklinin geçim sıkıntısını anlatıyor, hepimizin ortak sorunlarını dile getiriyor, diyecek oldum… Hep bir ağızdan cevapları hazırdı. “O BİR ŞEY YAPAMAZ, ANCA MİLLETİ SOKAĞA DÖKÜYOR” dediler… Peki, iktidar değişecek olsa kimi istersiniz dedim… Mesela, Ekrem İmamoğlu nasıl? İmamoğlu’na da kızıyorlar. Mansur Yavaş’a ne dersiniz? O da olmaz… 

“NE İSTİYORSUNUZ BABA!.. HEM İKTİDARA KIZIYORSUNUZ HEM İKTİDAR DEĞİŞSİN DİYORSUNUZ HEM DE KİMSEYİ BEĞENMİYORSUNUZ. SİZ KİMİ İSTİYORSUNUZ?” Diye sorunca, yine derin bir sessizlik…

Ahmet KAYA, “BU NE YAMAN ÇELİŞKİ ANNE” diyordu bir şarkısında… Hakikaten, bu ne yaman çelişki… Çöz, çözebilirsen!

Sandık demokrasisinin, demokrasi olarak kabul edildiği ülkelerde, çaresizliği içselleştirmiş, sorgulama ve düşünme melekelerini askıya almış, güdülenmiş insanlar, maalesef yönetimleri belirleyebiliyor…

DEMOKRASİNİN EN ÖNEMLİ AÇMAZLARINDAN BİRİSİ DE BU…

Anlaşılıyor ki, demokrasi ile yönetilme iddiasında olan ülkelerde, “NE OLACAK BU DEMOKRASİ’NİN HALİ” sorusunun en önemli muhatabı, iktidardaki siyasi iradeler. Onların atacakları adımlar, Demokrasi’nin geleceğini de belirleyecek. 

İktidar iradesine sahip olmak için ise, %51 çoğunluk lazım… Seçmenlerin yaklaşık %25’ini oluşturan yaşlı, emekli, az eğitimli kitleler, iflah olmaz bir şekilde çelişkiler dünyasının esiri olmuş… Atatürk’ün işaret ettiği gibi, bu ülkenin geleceği artık gerçekten gençlerin elinde…YOKSA ELVEDA DEMOKRASİ…

Tacettin KEPENEK



Anahtar Kelimeler: ELVEDA DEMOKRASİ!..