Ahmet Turan Tiryaki

Ahmet Turan Tiryaki

Seçim Öncesi Doğan Ürgüp`e Açık Mektup Var

 

Muhterem beyefendi,
Sizden Ülkücü bir kardeşiniz olarak Milletvekili Adaylığınızı MHP lehine çekmenizi talep ediyorum. Biliyorum bu ar olur. İnsan nefsine ağırdır. Fakat yine biliyorum ki, sizin nesiller nefisleriyle mücadelenin en mübarek misallerini yaşadılar ve inşallah şimdi Cennet-i Âlâ`dadırlar. Allah da sizin nefsinizi size kolay kılsın.
Aziz büyüğüm, şunu açıkça ifade edeyim ki, gerekçeniz "o gün" için her ne olursa olsun bence "haksız"dınız ve eminim ki siz bunun tam tersini düşünüyorsunuz. Dolayısıyla ayrıldığınız günün muhasebesi ile bir hukuk teşekkül etmiyor. Fakat gün, o gün değil artık. Bu ayrılık o gün için bir anlam ifade ettiyse de bugün etmiyor.
Türkiye'nin çözüm süreciyle nasıl fena bir uçuruma sürüklendiğini siz de pekala görüyorsunuz. Şimdi 400 vekil peşindeler. İlmiği boğazımıza geçirdiler, tabureye tekme atacaklar. Seçime girmeniz ve Sivas'ta milliyetçi oyları vekil çıkarabilecek bir seviyedeyken bölerek AKP'ye vekillik hediye etmeniz ihtimali size de ürpertici gelmiyor mu? Ya 400 üncü vekil Sivas'tan çıkarsa? Bunun hesabını kim verebilir?
Zât-ı âlilerinize tarihten bahsetmek cüretimi bağışlayınız, size büyük ecdadımız Fatih Sultan Mehmet`i hatırlatmak isterim. İstanbul`u kuşatması bir hayli uzamış, ordu içinde huzursuzluk başlamıştı. Çünkü Bizans surlarında açtığı her gedik askerler tarafından onarılıyor, mukavemet kırılamıyordu. İşte o günlerde gemiler Haliç'e indi. Bizans, askerlerini sur boyunca daha seyrek yerleştirmek zorunda kalınca da surlarda açılan gedikleri kapatamaz oldular. Azizim, malesef bugün kuşatma altında olan biziz. Gelin, düşmanın Haliç'e indirdiği gemiler olmayın. Gelin şu zor zamanda askerin arasını seyrekleştirmeyin. Memleket öyle bir noktaya geliyor ki, surlarımızda açılan gedikler yakında kapanmayacak…
Sinema sever misiniz? Hani bazen esas oğlanın en yakın arkadaşı seyircinin de tepkisini alacak şekilde esas oğlanı üzer. Yolları ayrılır, sonra esas oğlanın en zor zamanında, tam da namlunun ucundayken, tetik düşerken kendini esas oğlanın önüne atar… Nasıl bir milletiz biz! Aşk olsun, seyircinin bütün kızgınlığı gitmiştir, eski sahneleri hatırlamaz kimse, helal olsun, sana da bu yakışırdı” der, gözleri nemlenir… Artık tamam! Ne olduysa oldu yeter! Esas oğlan ölecek! Sahne sırası sizin. Dâr-ı dünyada aziz davamızın biricik gayesi olan gönüller fethetme imkanı avuçlarınızın içinde.
Muhterem Efendim, biliyorum sizden talep ettiğim şeyi yapmanız hâlinde yakınlarınızın ve partinizin büyük tepkisini çekeceksiniz. Belki MHP'de bir siyasi hayatınız olmayacak. Tabir caizse kendi kendinizi imha etmiş olacaksınız. Bunları ne hakla sizden bekleyebilirim ki? Bunlar benim değil de mesela Yaşar Canikligil'in Nevzat Kandemir'in veya hemen bir çoğu sizin akranınız olan ve muhtemeldir ki bir çoğunun tabutuna omuz verdiğiniz, şehitlerin arzusu olsa ne yapardınız? Hani şu 20'li yaşlarında anne-babalarını, eş ve çocuklarını, en yakınlarını ve en sevdiklerini bırakıp şehadet şerbetini içen şehitler… Onların değil siyasi, herhangi bir hayatı olmadı. Tarihin kendileri için hazırladığı sahne geldiğinde, hepsi seve seve yaradılışlarının gereğini yaptı. Şimdi onların mübarek kabirlerinin olduğu Sivas'ın ilçeleri PKK'nın çizdiği haritalara giriyor. Kusura bakmayın ama sizin siyasi hayatınız, bugün bir anlam ifade etmiyor. Vekillik, seçim, oy vb. hesaplarla aziz dava arkadaşlarınızın kabirlerini PKK'nın vatanı hâline getiren sürece istemeden de olsa katkıda bulunma hakkınız yok. İşte bu sebeple ve buradan aldığım cüretle MHP lehine seçimden çekilmenizi talep ediyorum.
Tepkiler gelecektir ve bu normaldir. MHP'den herhangi bir talepte bulunmaz ve yukarıdaki gerekçelerle tek taraflı olarak hakkınızdan feragat ederseniz, sizi kimse hiçbir şeyle itham edemez. Bu, ne ideallerinize ne de Şehit Genel Başkanımıza ihanet olur…
Eğri oturup doğru konuşalım mı? BBP'nin Türk siyasi hayatına ve Ülkücü Hareket'e tek armağanı Şehit Muhsin Yazıcıoğlu idi. O günden bugüne partinin bakiyesine baktığınız zaman, ne Türk Milliyetçiliği fikriyatına bir literatür katkısı olmuştur, ne de siyasi bir başarısı. Rahmetli Genel Başkan'ın sizlere asıl mirası duruşudur. Biz, gördük ve şahit olduk ki, her türlü maddiyatı, mevki ve makamı görmezden gelmiş, her zaman milletinin ve memleketinin yanında durmuştur. Benim de bugün sizden istediğim bu Muhsinî tavırdan başkası değildir.
Neden bunu sizden bekliyorum da MHP'nin adaylarından beklemiyorum diye sorulabilir. Bu işi yokuşa sürmekten başka bir şey değildir. Irmaklar denize dökülür muhterem efendim, denizler ırmağa akmaz… Siz Yatağına Kırgın Irmaklar, kırgınlıklarınız yüzünden dedelerinizin mezarını ve çocuklarınızın geleceğini PKK'nın tehditi altında bırakmak hakkına sahip değilsiniz.
Milliyetçi Hareket Partisinden adaylığını açıklayan isimlerin neredeyse tamamı sizin akranınız ve hatta bir kısmıyla 80 öncesinde aynı teşkilatlar içerisinde birlikte görev yaptınız veya halef-selef oldunuz. O isimlerle ideolojik bir fark koyabiliyor musunuz ortaya? Ahlaki bir fark?
Eğer böyle bir fark ortaya koyamıyorsanız, artık geriye sadece nefis kalmıştır. En başta söylemiştim, bir kez daha sizin için dua ediyorum: Allah sizin nefsinizi size kolay kılsın…



cevdet akbal
30.03.2015 15:13:18
sayın başkanım kıymetli büyüğüm:biz mhp liler senin için gece gündüz çalışıp belediye başkanı seçtik.bu dönem de çalıştık fakat bbp li arkadaşlar akp yi tercih ederek size oy vermediler.aldığınız oylar mhp chp tabanının oylarıdır.buna göre yeniden düşünmenizi acizene tarafınıza arz ediyorum.sivas sizi siz sivası seviyorsunuz mhp lehine çekilmeniz bizi mutlu eder.saygılar sunuyorum