Kıbrıs/Girne'de düzenlenen 6 farklı kıtadan 40 farklı ülkeden katılımcı eserlerin yer aldığı 3.Uluslararası Pozitif Okullar ve İyi Oluş Kongresi Bildiriler Kitabı yayınlandı. III. Uluslararası Pozitif Okullar ve İyi Oluş Kongre Başkanı Prof. Dr. Çağla Gür ve Kıbrıs Milli Eğitim Bakanlığı'nın büyük katkılarla yayınlanan kongre kitabında, öğrencilerinin sadece akademik başarılarını değil, aynı zamanda sosyal, duygusal ve psikolojik iyi oluşlarını da destekleyen ve çok değerli bir farkındalık ve çözüm ortamı sunmaktadır. Bireylerin gelişimi sadece bilgiyle değil, psikolojik sağlamlık, duygusal zekâ, sosyal bağlılık ve yaşam doyumuyla şekillenir Bir kavramdan kültüre doğru dönüşüm geçiren bir yolculuğun kodlarını ortaya çıkartan birbirinden değerli eserlerin yer aldığı söylenebilir. Sivas'ın medar-ı iftiharı olan ve tarih, kültür,sanat ve eğitim alanlarında birbirlerin değerler eserler ortaya koyan Uzm.Sinan DOĞAN, 3.Uluslararası Pozitif Okullar ve İyi Oluş Kongresi Bildiriler Kitabında iki ayrı eserleri yer almıştır.Yazarımızın ''Pozitif Duyguların, Kendini Genişletme Ve İnşa Teorisine Etkisi:Kişisel Kaynakların Gelişimi'' adlı eserinde, çocukların anlam ve hakikat arayışı, yaşamları boyunca en güçlü değeri ve insan oluşlarının en güçlü göstergesidir. Bireylerde, hayatı anlamlandırma sürecini engelleyen sebeplerden birisi,kontrol edilemeyen haz duygusudur. Kontrol edilmeyen haz duygusu, bilişsel zekâ, duygusal zekâ ve ruhsal zekâ arasında senfonik bir uyumu bozuyor, bireyin kişisel alanında tehditleri ortaya çıkartıyor. Hazların kontrol alınmasıyla, bireyde kişisel kaynakların gelişimi dengeleyen bir karakter ve kendisiyle bütünleşmiş müthiş gücünü ortaya çıkartmaktadır.Yazarımız ''Yaratıcı Yönelimle Deneyim Kazanmış Rol Model Bağlamında Bireyin Kazandığı Yetkinlikler: Pozitif Duygular'' adlı eserinde, ; Mevlana'nın Mesnevi adlı eserinde yer alan "Rum ve Çinli ressamlar" kıssası, yaşamda "var olan" anlamın ve "varoluş hakikati"nin arayışına dair güçlü bir sembolik anlatıdır. Diğer bir sembolik anlatı ise, Ferîdüddin Attâr'ın Mantıku't-Tayr eserinde konusunu oluşturan -otuz kuşun yedi vadiyi aşarak "simurg"a ulaştığı-sembolik yolculuk ile mutluluk ve başarının kişinin kendisinde başlayıp kendisinde sona ereceği anlatılmaktadır. Her iki anlatıyı birlikte değerlendirdiğimizde; arayış, insanın tekâmül ettiği ve kendisini keşfettiği bir yolculuktur.Yaşamın kaynağı olan bir anlamın kazanılmasıyla kendisinde gömülü olan gerçek hayatın ortaya çıkacağıdır.Bireyin hayatında anlam kaynaklarının oluşturulmasıyla beyinsel fonksiyonlarında dönüşüm süreci yaşıyor ve kaygı veya negatif duygular varlığından uzaklaşıyor. Birey, zihni, bedeni, sezgileri zayıflatan etkilerine maruz kalmadan ilerleme sürecinde, yetkinliği gelişiyor ve etkinliğinin olanaklarını keşfediyor.
Bireyde, yaratıcı eylemlilik davranışların ortaya çıkması, dikkati dağıtan etkenleri devre dışı bırakan bir algı mekanizması gelişmesine bağlıdır. Dikkatin, bireyin kendi içsel uyaranlarına aşırı düzeyde yönelmesi söz konusudur. Nörobilim alanındaki araştırma bulgularına göre, yoğunlaşma ve odaklaşma değerlerinin deneyimle gelişmektedir. Dikkat ve odaklanma becerilerin geliştirilmesi deneyimleri kullanmak suretiyle zihniyet dönüşümün gerçekleşmesine bağlıdır.
Trafikte güvenliğin sağlanmasında dikiz aynası ne ise yaratıcılığın geliştirilmesinde dikkat odur. Dikkat eksikliği, yaratıcılığı ve keşfi olumsuz etkileyen aktif fay hatları gibidir. Dayatılan enformasyon devam dikkat dağınıklığı, sarhoş olacak kötü etkisi var. Dayatılan enformasyon bireyi parçalıyor, küçültüyor, yüzeyselleştiriyor ve asabileştiriyor. Dikkat dağınıklığının sonucu olarak kültürümüzde "idrak aşınmasına'' dönük bir kusursuz fırtına meydana getiriyordu. Bu becerinin kaybolması, gereğince işleyen bir topluma sahip olma kabiliyetinin de kaybolması anlamına geliyor. "Yüzleştiğiniz her şeyi değiştiremezsiniz, ama yüzleşmeden hiçbir şeyi değiştiremezsiniz."değerinden uzaklaşmadır. İnsanın kendisinden kaynaklanan kriz, yine kendi ellerimizle çözülmesi mümkün. İnsan kendisine dayatılan enformasyonu yudumlama yerine, hayatın anlamını kazandıracak daha zor olan kendi enformasyon kaynağını oluşturması gerekiyor.
Eğitim süreçlerin hedeflerin kavratılması, dayatılan enformasyon alanından çıkıp, yerine başarı ve yaratıcılığa götürecek enformasyona yönelmesini sağlıyor. Bireye, model üzerinden doğru deneyimlerin aktarımı, bireyin kişisel alanın sondaj yapmak; yani odak kuyusunu ortaya çıkartmaktır. Odak kuyusunda fışkıran dalgalar, bireyin zorlu görevlerini azimli ve keyifli bir şekilde gerçekleştiriyor. Bireyde anlam taşıyan ve bireyin sınırlarını zorlayacak şeylere yönlenmesini sağlayacak doğru şekilde sondaj yapmak çok önemlidir. Anlamdan yoksun bir şey yapmaya yöneldikçe odaklaşma ve yoğunlaşma azalacaktır. Hayatının anlamını artıracak deneyimleri ve sınırlarımız zorlayacak hedefleri seçmemiz gerekiyor. .İçimizde uzun süre odaklanmamızı ve bundan keyif almamızı sağlayan bir güç bulunuyor ve bu gücün aktif halde olmasını sağlayacak şartları oluşturduğumuz zaman daha başarılı ve mutlu olunur. Kitap okumak çoğumuz için yaşadığımız en derin odaklanma biçimini oluşturuyor Bireyde keşfi ortaya çıkaracak hedeflere odaklanma ve yoğunlaşma bireyi büyütüyor, derinleştiriyor, sakinleştiriyor. Bireyin kendisine dayatılan enformasyon ile sadece dış dünyaya odaklanarak yürümemizi sağlıyor. Beynin, olup bitenleri sindirmesine izin vermemesinden dolayı stres yaratan düşünceleri oluşturuyor.Eserin tamamına https:// www. poswebcongress. Com /2025tamkitabi.php yandaki linkten ulaşabilirsiniz....